9 Ekim 2012 Salı



BATILI YAŞAM TARZI ARZUSU BOŞANMA SEBEBİ

Geçmiş yılların aksine boşanmalarda ekonomik sorunların ilk sırada yer almadığına dikkat çeken Köse, geleneksel değerlerin çözülmesinin de bu oranı artırdığına inanıyor. Yazılı ve görsel medyanın toplumu geleneksel Türk aile yapısından uzaklaştırdığına vurgu yapan Avukat Köse, şunları söylüyor: “Televizyonlarda gösterilen diziler, söyleşiler, programlar milletin değerlerine zarar veriyor. Yoğun çalışma hayatına katılan kadın ve erkeklerin aileden uzaklaşması, yeni ilişkiler ve bu ilişkilerle beraber ekonomik zorluklar boşanma sürecini hızlandırıyor. Özellikle batılı ülkelerdeki yaşama biçimlerine özenti, tek başına hayat kurmayı özgürlük olarak algılama boşanmaların birinci sebebi olarak dikkat çekiyor. Boşanmaya karar veren çiftler sudan bahanelerle evlilikleri bitiyor. Duruşmalarda tanık oluyoruz, gerçekten incir çekirdeğini doldurmayacak konularla çiftler ayrılıyor, çocuklar mağdur oluyor.”



AİLE MAHKEMELERİ BOŞAMAMAK İÇİN MESAİ HARCIYOR

Anlaşmalı boşanmalarda davanın ilk celsede tamamlandığını, ihtilaflı boşanmaların ise yıllarca sürebildiğini anlatan Ahmet Köse, aile mahkemelerinin çiftleri ikna etmek için çabalarını kaydediyor.

Aile danışmanı psikiyatri hizmetlerinin artırılmasıyla yuvaların korunabileceğini belirten Avukat Köse, çocuğun da boşanmaya karşı çiftlerin tahammülünü artırdığına vurgu yapıyor. Köse, “Çocuk tarafların müşterek sorumluluklarını ve beraberliklerini artırır, evlilik bir yuva olur. Çoğu kimse için çocuk, evliliği yuva yapan bir nimettir.” ifadesini kullanıyor.

KENDİ STANDARTLARIMIZ YERİNE TV’DEKİLERİ NORMALİZE EDİYORUZ

Bursa Özel Bahar Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Vildan Kavak ise televizyonun aile bireylerinin birbirine zaman ayırmasına engel olduğunun altını çiziyor.



Dizilerin bireylerin iletişim kurmasını engellediğini savunan Kavak, şunları söylüyor: “Dizilerin içeriğinden bağımsız olarak söylemek gerekirse, ailedeki iletişimi, paylaşımı olumsuz etkilediğini biliyoruz. Direkt aile yapısına yönelik yayınlarda bu yapıya zarar veriyor. Dizilerdeki boşanma ve aldatma gibi olumsuz davranışlar olumsuz etkiler oluşturuyor. Yapacaklarımızı kendi standartlarımıza göre belirleyemiyoruz. Kendi değer yargılarımıza göre değil, dizilerdeki karakterleri normalize ederek yapacaklarımızı belirliyoruz.”

EVLİLİKTE İLK 5 YIL ÖNEMLİ

TUİK’in verilerine göre boşanmalar en fazla evliliğin ilk beş yılında yaşanıyor. 2006 yılı verileri baz alındığında boşananların yüzde 42,6’sının evliliğinin beşinci yılını tamamlamamış çiftler olduğu gerçeği dikkat çekiyor. 2007’de bu oran yüzde 41,8 olarak gerçekleşti. 2008’de yüzde 41,3 olarak kayıtlara geçen bu oran 2009’da 40,1, 2010’un ilk 9 ayında ise yüzde 40 oldu.

Yıllara göre evlenme ve boşanma rakamları:

Yıl – Evlenen – Boşanan
2005 – 641.241 – 95.895
2006 – 636.121 – 93.489
2007 – 638.311 – 94.219
2008 – 641.973 – 99.663
2009 – 591.742 – 114.162

Tür: GENEL HABERLER

0 yorum:

Yorum Gönder